27 Haziran 2010 Pazar

Theangela, Halikarnas Balıkçısı, Yavuz ve Cevat Hocalar, Mehmet Abi...

Theangela: Karya Krallığının başkenti! Kuzeyinde Karaova'ya, Güneyinde Gökova'ya bakan, Kale Dağının Tepesindeki kartal yuvası. Etrim'in sırtını dayadığı Kale Dağındaki bu önemli ören yerinin adını ilk ne zaman duydum hatırlamıyorum. Ama Theangela'ya ait ilk yazıyı Halikarnas Balıkçısı'nın Etrim yolunda adlı anısında okumuştum ortaokul yıllarımda. Parmak Damgası adlı kitabında buraya yaptığı ziyareti anlatıyordu.

Lise (Mumcular Sitare Özkan Lisesi) yıllarında felsefe hocam Yavuz PEKER, bize öğretilen tarihin neden yakın çevremizdeki tarihi de kapsamadığından yakınarak, çevremizdeki tarihi değerleri farketmemizi sağlamıştı. O'nun felsefe ve tarih bilgisi (ve elbette ilgisi) ile Eski Foça'da edindiği deneyimler, kültürümüze ve tarihi değerlerimize farklı bir gözle bakmamızı sağlamıştı. Bir tarih öğretmeni değildi, ama değme tarih öğretmenlerine taş çıkartırdı. Böylece, Karaova'daki en önemli tarihi (antik) değerlerden Theangela'ya daha farklı bir gözle bakar oldum. Bize, Theangela'da gördüğü kalıntıları yorumlarken, derin bilgisine de hayran bırakıyordu.

Lisede Cevat CANGIR Hoca ile bir dergi çıkarmayı planlamıştık. Adı da Theangela olacaktı. Dergiyi çıkaramadık. Zira 1995'li yıllarda basım-yayın işleri günümüzdeki kadar kolay değildi.

İnternetin, kültürümüzü tanıtmada kullanılması konusunda Karanlık Köyünden Mehmet VURAN abinin emekleri yadsınamaz. Mehmet Abi Bodrum Bağları adlı sitesinde Theangela hakkında da fotoğraflı bir tanıtım yazısı yazmıştır ki bu yazı Theangela hakkında yazılmış en kapsamlı yazıdır (bildiğim kadarıyla).

Bize tarih adı altında Orta Asya'dan Kavimler Göçüne, Selçuklulardan Beylikler Dönemine, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına, Rönesansdan Reformlara kadar pekçok şey öğretildi ilköğretimde ve lisede. Bunlar elbette gerekliydi... Ancak tüm bu tarih derslerinin anlatımında bir bayağılık, bir tekdüzelik vardı sanki. Neyin neden olduğu değil tarihler ve olaylar önemliydi. Şu tarihte bu oldu, bu yerde şu savaş... Ama niçinler, olaylar arası bağlantılar ve günümüze yansımaları hiç öğretilmedi. Hele hele 1938 sonrası tarihe hiç değilmedi. Öğrendim ki günümüz tarih derslerinde artık bu konular da veriliyormuş. Umarım objektiflerdir.

Umarım yaşadığımız yerlerin yakınlarındaki tarihi değerler de öğretiliyordur gençlerimize. Anadolu gibi eşsiz bir arkeolojik ve kültürel çeşitliliğe sahip coğrafyada, yanıbaşımızdaki tarihi değerlerimizden habersiz, ilgisiz, 1071 öncesinden kalanları "Gavurlardan" kalma sanan bir toplumuz. Bunda kabahat kimin? Böyle eğitilenlerin mi eğitenlerin mi? Ya da eğitenleri eğitenlerin mi? Fatih Sultan Mehmet'in Truva'yı gezerken "İstanbul'u alarak Truva'nın intikamını aldım" anlayışını neden unutuyoruz?

Uzun lafın kısası, bu blok, Theangela'ya ithafen, yakınımızdaki, burnumuzun dibindeki tarihi değerlerimizi hep hatırlamak, tanıtmak, sevdirmek adına kuruldu. Bu aşamaya gelmede Halikarnas Balıkçısı'nın, Yavuz ve Cevat Hocaların ve Mehmet Abinin emeği büyüktür. Tarihe olan merakımın yansımalarını bulacaksınız burada. Belki bir merak edip okuyan çıkar da iki kelam tarih sohbeti eder, bilgimize bilgi katarız diye... Birilerine de yararlı olabilirsek ne mutlu bize :)

3 yorum:

  1. Hüseyin,
    yeni blogun hayırlı uğurlu olsun, yazısı bol, ömrü uzun, ziyaretçisi bol olsun :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Mehmet Abi...

    YanıtlaSil
  3. Pınarlıbelen Muhtarlığı Web sitesinde ''Pınarlıbelen'in Kültürel Yapısı''adlı araştırmamı yayınladım.Cevat CANGIR...Selamlar...

    YanıtlaSil